Seduce the Villain's Father - 2.Bölüm
İlk sayfadaki bir bölüm aklımdan geçti.
[Gümüş saçlar güneşte hafifçe parladı.]
Tezevia sessizce ağzını açarken kalbim aniden çarptı.
[Kırmızımsı-mor bir göz büyük bir yoğunlukla ona bakıyordu.]
‘Korkunç…! Olamaz.’
Yazılan sahne aklıma gelince titredim.
Belgoth İmparatorluğu kıtanın doğusundaydı. Serveti elinde tutan ülkeydi. Kıtanın ortasında bizim küçük krallığımız Lebovny vardı. İmparatorluk tarafından ezilebilecek bir ülke. Bu büyük imparatorluğun imparatoru hamile ablamı kaçırıp onu on yıl boyunca Belgoth’ta tutan kişiydi. Tabii o şansız bir adamdı, sonunda trajik bir şekilde kendi oğlunun ellerine öldü.
Öldüğünde telefonumu kapatıp yüksek sesle ağlamıştım.
“Bu hala korkunç…”
Belki de romanda düzgünce açıklanmamasına rağmen o güçlü imparatorluğun hükümdarı olduğu içindir? Ya da belki de şu an onları gerçek insanlar olarak gördüğümdendir.
Her neyse, Belgoth İmparatoru’nun ablamı kaçırması sadece uzun bir romanın başlangıcıydı. Ayrıca ablam da dahil olmak üzere kahramanların anne ve babasının trajedisinin başlangıcıydı.
Trajedi.
Evet, bunun bir trajedi olduğunu söyledim.
“Brisney mutlu olmak istiyor” romanı büyümenin, tatlı ve bazen de seksi bir romantizm hikayesiydi. Ana karakterlerin mutluluğu neslimin fedakarlığı üzerine kurulu olduğundan en önemli şeydi.
Kısacası kahramanların acılarını birbirleri aracılığıyla iyileştirmesiyle ilgiliydi. Hiçbir ana karakterin ebeveynleri sakin bir hayat yaşamadı. Sakin bir hayat yaşamadıklarından değil…
Hepsi kısa ömürlüydü.
Yaşasaydılar bile bir enfeksiyonla sakat kalacaklardı ya da enfekte olup öleceklerdi. Ölümden sonra bile mutsuz olmak. Bu çok fazla değil mi?!
Boğuk bir şekilde içimi çektim. Büyük problem ana karakterlerin doğmasına bir yıl kalmasıydı.
Ayrıca hikayenin bütün içeriğini bilen tek kişi bendim. Bunu ben değil de kim yapacak?
Kararımı verdim. Romanının trajedisinin yaşanmasını önlemeye çalışacağım.
Plan A.
Belgoth’un Lebovny’i işgalini durdur. Bunu aklımda tutarak bu dünyada yaşamaya başladım.
“Evet, bir planın olması iyi.”
Gerçi planı uygulamak için Belgoth’un Lebovny’i ne zaman işgal edeceğini bilmeliyim. Romanda ne zaman olacağı belirtilmemişti ve ayrıca nedeni hakkında da bir açıklama yoktu.
Yani, “Brisney Mutlu Olmak İstiyor” ana karakter Brisney hakkında bir hikaye, tabii ki de ebeveynlerin nesli hakkında içerikler ilk bölümde kısaca verildi. O da çok detaylı değildi.
Bütün bildiğim Lebovny ve Belgoth arasındaki anlaşmanın belli nedenlerden ötürü bozulmasının Belogth’un Lebovny kraliyet ailesine saldırısına yol açmış olması. Bildiğim tek olay Tezevia’nın rehin olarak kaçırılması.
Başka hiçbir şey bilmiyordum. Neden mi? Çünkü romanda söylemiyor.
Saçımı ne kadar yolsam da tek hatırlayabildiğim tek bir cümleydi.
‘Lebovny anlaşmaya uymayı reddetti ve Belgoth’un imparatoru öfkelendi.’
“Yani… Bu da ne?…!” Sandalyeyi düşürdüm. Ben okuyucuydum, yazar değil!
Muhafız şövalyem, Fernandez, sandalyede kambur bir şekilde oturan bana endişeyle baktı.
“Ne hakkında endişeleniyorsunuz, Prenses? İyi görünmüyorsunuz…”
“Evet…” Hüzünlü bir şekilde ona baktım.
“Sağ bacağınız ve sol gözünüz hakkında endişeleniyorum.”
“Ne?” Fernandez garip bir yüz yaptı. Ona kafamı salladım.
Anlamıyorsun. Nasıl anlayabilirsin ki? Fernandez’in bu yıl evleneceğini ve kışın bir oğlu olacağını biliyorum. Ve eniştem, Lebanon Dükü, Tezevia’yı kurtarmaya çalışırken sakatlanacak. Bu adamın geleceği bir trajediydi.
Ferandez Cardi. Bu adam erkek kahramanın babası. Keşke hem Fernandez’e hem de Dük Lebanon’a evde kalmalarını ve iş gezisine gitmeyi düşünmemelerini söyleyebilseydim.
Kafamı salladım ve tekrar düşündüm.
Levovny ve Belgoth arasındaki bir anlaşma. Belgoth, Lebovny’in kıçına tekmeyi basmakla sonlanacak ne tür bir anlaşma yaptı?
Kararlı bakışlarla Fernandez’e baktım.
“Ferdi.”
“Evet, Prenses.”
“Belgoth ile herhangi bir görüşme olduğunu falan duydun mu?”
“Eğer imparatorlukla olan görüşme ise Glucaman Yolu anlaşması olabilir?”
Bu ismi daha önce nerede duymuştum?
“Oh!”
Romanda Glucaman Yolu Anlaşması krallar uluslararası durumu tartışırken kısaca bahsedilmişti. Aniden ayağa kalktım. Bunun o olduğunu anında anladım!
Evet, aslında Lebovny gibi küçük bir krallık Belgoth ile anca böyle bir anlaşma yapabilir. Sonuçta kıtanın doğu ve batı tarafları Lebovny’nin tek avantajı ve Glucaman Yolu Lebovny’nin tarafında. Ve yine de ilk biz mi bozduk?
çattım.
Anlaşmayı bozmak küçük krallığın küstahlığı. Babam, Lebovny’nin kralı, ölmeyi falan mı istedi?
Her neyse, bunu düşündüm. Yumruğumu sıkıp koltuktan fırladım. İşte bu! Geriye kalan tek şey bozulmuş anlaşma. Bunu düzeltmek zorundayım.
“Prenses? Nereye gidiyorsunuz? Prenses?”
Fernandez ben bütün gücümle koşarken aceleyle arkamdan seslendi. Acınası çağrıyı görmezden geldim. Fernandez’den sonra özür dileyeceğim. Ama şimdi bu krallığı kurtaran isimsiz kahraman olmalıyım.
Doğruca ofise gittim. Hadi bakalım.
“Baba!”
“Oh, Yerenica.”
Bana çok benzeyen kral bir gülümsemeyle beni selamladı.
“Kızım. Neden bu kadar acele ediyorsun?”
“Baba, Glucaman Anlaşması!”
Aceleyle söyledim. Babam gözlerini kocaman açtı. Bir ülkenin kralının küçük ve yuvarlak yüzünün şaşırmış görünmesi oldukça şirindi.
“Baba, baba.”
“Mm-hmm, Kızım.”
“Belgoth ile olan Glucaman Anlaşması…”
“M-hmm…” Ve babam bakışlarımdan kaçındı. Huh?
“Bilmek zorunda değilsin kızım.”
“Ne?”
“Kızım, karışık uluslararası durumu bilmene gerek yok. Bu sadece başını ağrıtır.”
Bu ne saçmalık! Öfkemi bastırmayı başardım. Brisney’nin doğumu sadece üç ay uzakta. Romanda Brisney, 2 aydan az olan tahmin edilen doğum tarihinden birkaç hafta erken doğduğunu söylemişti. Kraliyet Ordusu bundan önce geliyordu. Öğrenmek için acelem vardı. Bu yüzden babamın kolunu çektim.
“Kesinlikle hayır, baba. Garip bir şey hakkında mı düşünüyorsun?”
“Mm-hmm? Garip bir şey. Yerenica.”
Gördüm. Gördüm. Babamın alnından dökülen soğuk teri. Derin bir nefes alıp bağırdım.
“BABA!”
***
Çeviri: Hyden
Yorum yapmayı unutmayın lütfen^^