Özet
Kwon Mirae, kalp hastalığını öğrendiğinde 26 yaşındaydı. Hastalığının tanısı çok geç konulmuştu ve nakil için bir eşleşme bulabilmesi için yeterli zaman yoktu. Mirae’nin yapabileceği tek şey, son günlerini huzurlu ve mutlu geçirmeye çalışabilmekti. Ölüm yatağındaki hastayı çok kişi ziyaret etti, fakat en etkiliyici ziyaretçi, Yoon Namjoo olmuştu. Namjoo, Mirae’nin çocukluktan tanıdığı otistik dahi komşusuydu. Yüzünde yanık yaraları, çaresiz ifadesiyle hastanın odasına girmişti. “B-Ben senin tüm tıbbi kayıtlarını inceledim. A-Ama seni kurtarmak için bir yol bulamadım.” Mirae şaşırmıştı. “Sen bir doktor musun?” “Hayır.” Mirae’nin hastalığı genetikti, ve nakil bulmak imkansız olduğundan bu hastalıktan kurtulması imkansızdı. Fakat buna rağmen, sonu çoktan belli olan bu yoldan Mirae’yi kurtarmak için çaba gösteren tek kişi Yoon Namjoo idi. “Beni neden kurtarmak istiyorsun?” “Seninle evlenmek istiyorum.” “Benimle evlenirsen, yakın zamanda dul kalırsın.” “S-Seninle evlenmek istiyorum.” Bilişsel ve iletişim bozuklukları olan Yoon Namjoo’nun tek yapabildiği, düşüncesini tekrar edebilmekti. Kwon Mirae, kısa süre sonra öldü. Uyandığında ise, bir mucize ile kendini üniversite mezuniyetinin olduğu güne geri dönmüş olarak buldu. Yoon Namjoo yine kapısının önünde, aynı cümleyi tekrar ediyordu. “Seninle evlenmek istiyorum.” Mirae gülümsedi. “Tamam.” Namjoo’nun gözündeki ışıldama, Mirae’nin hayatında gördüğü en güzel sahneydi.